‘Sağlığa’ iyi gelen fındık, kalp ve damar dostu bir besin. Başkent’te yemeye başlayanın bir türlü duramadığı taze kuruyemişin en iyisini Şükran’da bulmak mümkün…

Ünlü müzisyen Özkan Uğur’un gür sesiyle televizyonlarda bir dönem dönüp duran “aganigi naganigi” sloganı, birçoklarımızın kulaklarında hala çınlamayı sürdürüyor. Fındık Tanıtım Grubu’nun hazırladığı o reklam 7’sinden 70’ine herkese fındığı sevdirmeyi hedefliyordu, ama aslında yurdumuzun güzelim fındığının tanıtıma hiç mi hiç ihtiyacı yok. Çünkü zaten eline taze kavrulmuş fındığı, kuruyemişi alanı durdurmanın imkanı yok. Hele o kuruyemiş Şükran’dan ise değmeyin keyfimize.

                Şükran Kuruyemiş Ankara’nın 23 yıllık markası. Naci Bilsel Bakırdağ 1986’dan bu yana Gençlik Caddesi’ndeki mütevazi dükkanında Başkentliler’e belki de dünyanın en kaliteli kuruyemişlerini sunuyor. Kuruyemiş tezgahının en kaliteli kuruyemişlerini sunuyor. Kuruyemiş tezgahının başındaki Lokman Dede ile Hakem Özdemir ise güler yüzleriyle Anıttepe sakinlerinin gönlünü kazanmış.

ELEKÜSTÜ FINDIK ÇOK AZ BULUNUYOR

Naci Beyin meslek sırrı, kuruyemişe dönüştüreceği meyveleri köy köy gezerek bizzat seçmesi ve müşterilerine her zaman taze ürünler sunması. Seçimde önemli olan çiğ meyvenin kaliteli, parlak, içi ve dışının beyaz olması.

Naci bey kabak çekirdeğini Ürgüp ve köylerinden, ay çekirdeğini İnegöl’den, bademi Datça’dan, leblebilik nohutu Tavşanlı’dan, fıstığı Gaziantep’ten, yer fıstığını Anamur’dan seçiyor. Antep fıstığını dalında açılan “ana çıtlak”lar  arasında beğeniyor. Fındığı ise “eleküstü 15 numara”. Bu irilikte fındık, 100 ton içerisinde ancak 1,5 ton çıkıyor.

Giresun’dan gelen fındıklardan 3 farklı lezzette kuruyemiş hazırlanıyor. Yağlı fındıklar “normal-tuzsuz” kavrulurken, nispeten yağsız olan fındıklar “normal kavrulmuş – az tuzlu” ve “çok kavrulmuş – az tuzlu” biçimleriyle de müşterilerin beğenisine sunuluyor. Fıstık ve kabak çekirdekleri de Şükran’da çoktan seçmeli. Dileyene az, dileyene çok kavrulmuş dileyene tuzlu, dileyene tuzsuz…

“TAZE” DEMEK YETMEZ, HEPSİ GÜNLÜK

Aslında Şükran’ın kuruyemişleri için “taze” sıfatı yetersiz kalıyor. Çünkü tezgaha her gün yeni kavrulmuş kuruyemiş konuyor. Hatta fındığın, bademin öğle saatlerinde bittiği, sonra yeni bir parti daha kavrulduğu sıkça yaşanıyor. Un ve tuzla yapılan kavurma işlemi 4 saat sürüyor. Her kuruyemişin kavrulma ısısı farklı. Örneğin Badem yüksek ateşte kavruluyor ki, içi boşalsın ve ağzınıza attığınızda anda “kırt” diye patlasın!

Uzun lafın kısası, Şükran’a gittiğinizde tezgahtaki kuruyemiş hala fırının sıcaklığını taşıyor. Günlük ortalama 70 kilogram kuruyemişin üretildiği Şükran’ın ürünleri, ertesi gün kesinlikle satışa sunulmuyor. Pek çok toptancı da Şükran’ın bir gün önce ürettiği kuruyemişlerin hayalini kuruyor.

Faydaları Saymakla Bitmez

KURUYEMİŞLER damağımız kadar sağlığımıza da hitap ediyor. Yeter ki durmayı bilelim! En çok flim ya da maç izlerken kuruyemiş tüketmeyi seviyoruz, ama kararında duramayışımızın asıl nedeni de bu. En iyisi siz siz olun, televizyon başına geçerken kuruyemişi paketiyle değil, küçük bir kaseyle masanıza koyun. Her gün “bir avuç” fındık kalbin dostudur, “iki avuç” değil. İşte kuruyemişlerin saymakla bitmeyen faydaları:

LEBLEBİ: Meşhur olan Çorum leblebisidir, ama nohut Çorum’a Kütahya’dan gelir. Leblebi anne sütünün artmasını sağlar. Asit fazlasını alarak mideyi rahatlar. Yağı çok azdır. Tokluk hissi verir. Diyet yapanlar fazlaya kaçmamak şartıyla gönül rahatlığıyla tüketebilir.

AYÇEKİRDEĞİ: Fosfor, çinko, E ve B6 vitamini deposudur. Kemik ve dişlere güç verir. Kalp kasının kasılması ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcıdır. Yaraların iyileşmesini, aknenin önlenmesini, bağışıklık sisteminin güçlenmesini, tekrarlayan enfeksiyonların ortadan kalkmasını, sperm hareketlerinin artmasını sağlar. Damar, beyin ve sinir fonksiyonlarını düzenler, cilt yaşlılığını geciktirir. Posalı olduğundan, kanser yapıcı zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısaltır. Cinsel gücü arttırır. İktidarsızlığı önler.

KABAK ÇEKİRDEĞİ: B15 vitamini kolesterolü düşürür, protein yapımına yardımcı olur. Lifli olduğundan, kan şekerinin dengeli yükselmesini sağlar, kabızlık ve kanserin önlenmesine yardımcı olur. Uzun süreli doygunluk hissi yaratır. Tenya solucanlarını gidermek için iyi bir ilaçtır.

ANTEP FISTIĞI: B1 vitamini kan oluşumuna yardımcıdır. Kandaki kolesterolü düşürür, kavrama yeteneği ve öğrenme gibi beyin fonksiyonlarını optimize eder. Enerji, büyüme ve iştah üzerinde olumlu etkileri vardır. Mide, bağırsak, kalp, kalp kasları için gereklidir. Yaşlanmaya karşı korur, sigara ve alkolün zararlı etkilerini azaltır.

YER FISTIĞI: B1 vitamini deposu ve posalı olması nedeniyle, insan sağlığı açısından Antep fıstığıyla benzer faydalara sahiptir.B3 vitamini de kolesterolü düşürür, kan dolaşımı arttırır, zihni açar. Kanın pıhtılaşması, kas gücü ve sinir iletimi için gerekli olan kalsiyum minerali içerir.

FINDIK: Omega 3 kaynağıdır. Kalp ve damar sağlığı bakımından çok faydalıdır. Tansiyonu düşürür, şeker hastalarında kalp hastalığı riskini azaltır. E vitamini bakımından zengin olması nedeniyle antioksidan ve yaşlılık engelleyici bir gıdadır. Şeker hastalığının gelişimini engeller, kal, damar, beyin, ve sinir fonksiyonlarını düzenler, yaraların iyileşmesine faydalı olur, prostat kanserinden korur. B5 vitamini stresi giderici özelliğe sahiptir. B6 vitamini bağışıklık sistemini güçlü tutar. Gebelikte mutlaka takviyesi gereken B9 vitamini içerir. B9 vitamini damar sertliği yapıcı maddeyi azalttığı gibi kalp krizi, felç ve bunama riskini de azaltır. Bor bakımından da zengindir ve kemikleri güçlendirir.

CEVİZ: B6 ve E vitaminlerinin tüm olumlu özelliklerini barındırır. Arginin isimli aminoasit kan damarlarını gevşeterek tıkanmasını önler. “Folat” kalp hastalıklarına, “flavonoid” kansere karşı koruyucu özelliğe sahiptir. Yüzde 7 oranındaki Omega – 3 kanın pıhtılaşmasını ve damar sertliğini önler, tansiyonu düşürür, şeker hastalarında kalp krizi riskini azaltır. Magnezyum migren ataklarını azaltmada yardımcıdır; kemik ve sinir dokusunu, kasların çalışmasını ve kalp atımlarını düzenler. Krom, kan şekerindeki oynamaları önlemek için gereklidir. Kalsiyum; adet öncesi karında gaz, ruhsal durum değişiklikleri, baş ağrısı, şekerli ve tatlı besinlere aşırı istek, uykusuzluk, yorgunluk, baş dönmesi gibi belirtilerin azalmasına yardımcı olur; kemik erimesini önler. Haftada en az 5 adet ceviz içi yiyenlerden kalp rahatsızlığı daha az ortaya çıkar.

BADEM: E Vitamini ile Omega-3 deposudur. Bor, kalsiyum, agrinin bakımından zengindir. Kemikleri güçlendirir, kolesterolü düşürür, kemik erimesini önler. Vucüt direncinin artmasında, yaraların iyileşmesinde, tat ve koku duyusunun oluşumunda faydalı; sperm hareketlerini arttıran, büyüme ve gebelik dönemlerinde ihtiyaç duyulan çinko minerali içerir. Posalı gıdalarının tüm özelliklerini taşır.

KURU KAYISI: A vitamini akne gibi bazı cilt bozukluklarını önler, büyümeye yardımcı olur. Görme fonksiyonlarını güçlendirir, şeker hastalığının gelişimini engeller, bağışıklık sistemini korur. Gebelikte mutlaka takviyesi gereken demir mineralini içerir. Demir, oksijenin vücutta tüm dokulara taşınmasına yardımcı olur, kan yapımını sağlar.

KURU ÜZÜM: Bor minerali beyin fonksiyonları için yararlıdır. Magnezyum kemik ve sinir dokusunu, kasların çalışmasını ve kalp atımlarını düzenler. Demir kan oluşumu için büyük önem taşır. Özellikle gebelerde takviyesi gerekir. İnositol, koleterol düzeyini azaltır, saç gelişimini sağlar. B1 Vitamini kan şekerinin yıkılması, kalp sağlığının korunması ve öğrenme gibi beyin fonksiyonları için gereklidir. Yaşlanmaya karşı korur, alkol ve sigaranın zararlı etkilerini azaltır. Lifli bir meyvedir.